Kapatılan DTP'nin eski milletvekili Aysel Tuğluk, ''Bizi, sevmek zorunda değiller elbette ama ezmek yok etmek gibi bir davranış içine de giremezler. Bunu onlara hem öğreteceğiz hem de mecbur bırakacağız'' dedi.
Türkiye Barış Meclisi'nin düzenlediği ''Henüz Geç Değil Barış İçin Çözüm Ellerimizde'' konferansı Ankara Sürmeli Otel'de başladı. Konferansa eski MİT Müsteşar Yardımcısı Cevat Öneş de katıldı. Kendilerine "Barış Anneleri" adını veren iki kadının yanında oturan Öneş, gruptan Gülbahar Çiçekçi'nin konuşmasını da dikkatle dinledi. Öneş verilen arada gruptakilerle tokalaştı.
Konferansa, Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) TBMM Grup Başkanı Nuri Yaman, BDP milletvekilleri Sırrı Sakık, Gülten Kışanak, Hamit Geylani, Irak'taki Kandil ve Mahmur bölgelerinden gelen terör örgütü PKK üyelerinden bazıları, Barış Anneleri grubu üyeleri ile BDP'li bazı belediye başkanları ile akademisyenler ve davetliler katıldı.
Barış Meclisi Sözcüsü Prof. Dr. Cengiz Güleç, konferansın açılışında yaptığı konuşmada, ''Türkiye'nin kalıcı barışını engelleyen en önemli sorunun Kürt meselesi olduğunu'' savundu.
''Kürt sorununun demokratik, barışçıl çözümü konusunda gerçekçi çözümlerin geliştirilmemesi durumunda, çatışmaların günümüz yaşam alanlarına da sıçrama riskini taşıdığını'' ifade eden Güleç, ''Hükümetin açık ve net bir şekilde bu konunun çözümünde siyasi sorumluluk alması zorunluluktur. Tutuklamalar, DTP'nin kapatılması göstermiştir ki fiili durum yaratarak, bu açılım sürecini yönetmek mümkün değildir'' dedi.
Açılım projesinin devletin iyi niyet göstergesi olarak Kürtlere sunduğu bir lütuf olmadığını belirten Güleç, ''Bu ağır bedeller ödenerek, kazanılmış hak mücadelesinin dünyadaki saygın mücadelelerinden biridir'' diye konuştu.
''SİYASET YAPACAĞIM, ANAYASA MAHKEMESİ ÜYELERİ DE NE YAPAR BİLEMEM''
Konferansın ''Siyasi Yasaklılar Kürsüsü''nde konuşan kapatılan DTP'nin eski milletvekili Aysel Tuğluk da ''halkın isteği üzerine siyaset yapmaya devam edeceklerini'' belirterek, ''Ben şimdi burada siyaset yapacağım. Artık Anayasa Mahkemesi üyeleri de ne yapar bilemiyorum'' dedi.
''Zor yıllar yaşadık kaybettiğimiz çok şey oldu. Sarsıldık, yaralandık, yıprandık, öldürüldük ama artık barış vaktindeyiz. Barışa çok az kaldı. Ve ha gayret diyorum'' diyen Tuğluk, Kürt meselesinin çözümünde geri dönüşü olmayan bir yola girildiğini belirtti.
Olgunlaşan iç ve dış koşullar içinde sorunun çözümünü engellemeye hiç kimsenin gücünün yetmeyeceğini savunan Tuğluk, ''Bu kadar acıdan, bedelden, zahmetten sonra hiç kimse onurundan, değerlerinden, mücadelesinden taviz veremez vermeyecektir. Onları barışa mecbur ettiğimizde bize tahammül gösterene kadar ısrarlı, inatçı ve asi olalım diyorum. Yeni dünyada bizimle yani ötekiyle birlikte yaşamasını öğrenecekler. Bizi, sevmek zorunda değiller elbette ama ezmek yok etmek gibi bir davranış içine de giremezler. Bunu onlara hem öğreteceğiz hem de mecbur bırakacağız'' diye konuştu.
Konferansın ilk oturumunun ardından söz isteyen BDP TBMM Grup Başkanı Nuri Yaman, Emniyet Genel Müdürlüğü'ne ağır silahlar alınmasını öngören düzenleme yapılmak istendiğini,bu durumun büyük sorunlara neden olacağını öne sürdü.
Olağanüstü Hal Bölgesi uygulamasının bulunduğu yıllarda 23 bin gönüllü köy koruyucusu ile 58 bin kadrolu köy koruyucusunun ağır ve uzun namlulu silahlarla donatıldığını ve bunun bölgede asayiş olaylarının artmasına neden olduğunu savunan Yaman, ''Polisin ağır ve uzun namlulu silahlarla donatılması ideolojik bağıntılı çatışmalara neden olabilir'' diye konuştu.
Kandil ve Mahmur bölgelerinden gelen 34 kişilik terör örgütü PKK grubunun içinde yer alan Gülbahar Çiçekçi de konferansa verilen arada gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Çiçekçi, ''her vatandaş gibi seyahat etme özgürlüğünden yararlanarak Ankara'ya geldiğini'' söyledi.
Bir gazetecinin ''TBMM'ye gidecek misiniz?'' sorusu üzerine de Çiçekçi, ''Ankara programımız Barış Meclisi toplantısı ile sınırlı. Toplantıdan sonra Ankara'dan ayrılacağız'' yanıtını verdi.