CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, seçim tartışmalarının bugünkü iktidarın ülkeyi getirdiği nokta karşısında insanların 'bu iş böyle gitmez' demeye başlamasından kaynaklandığını savunarak, ''Bu yolda devam edemez Başbakan, ederse o seçim tarihi talebi çok daha erkenlere de gelir'' dedi.
Baykal, TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası'nca Milli Kütüphane'de düzenlenen ''Ziraat Mühendisliği 7. Teknik Kongresi''nden ayrılırken gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Baykal, ''Edirne Belediye Başkanının dinlendiği'' iddialarına ilişkin soru üzerine, ''bu olayın telekulak konusunda gelinen son noktanın somut örneklerinden biri olduğunu'' söyledi.
Türkiye'de yaşanan tartışmanın, temelde insan hak ve özgürlüklerinin hukuk dışı yollarla kısıtlanmasına yönelik şikayet olmanın ötesine geçtiğini ifade eden Baykal, şöyle konuştu:
''Gerçekten Türkiye'de bu telefon dinlemeleriyle sadece hukuksuzluklar yanlışlıklar yakalanmak istenmiyor, belli siyasi amaçlara yönelik tertipler komplolar bu kanalla sahneye konuyor. Bu olay hangi mahkeme kararıyla bu dinleme yapılmıştır, ortada nerede mahkeme kararı var? Bunların hiçbirisi ortada yok. Tamamen bir tertip. Bu tertibi kim yapabiliyor? Özel ortamı içinde böyle bir tertibi bu kadar, bu kadar karmaşık, kim hangi teknolojiyle, bilgiyle yapabilir? Bütün bunları gerçekleştirme gücüne imkanına sahip olanlar başka nerelerde neler yapıyor?''
-''KİMSE KENDİNİ KANDIRMASIN''-
Birtakım iddiaların ortaya atıldığını, ancak bunların ispatlanmadan, gereği ortaya konmadan üstünün örtülmeye çalışıldığını savunun Baykal, ''Bugün karşılaştığımız sorunların temelinde darbeci bir muhalefet değil, komplocu bir iktidarın varlığı var. Asıl mesele budur. Bugün Türkiye'nin önünde darbeci bir muhalefet bulunduğu için bir gerginlik, gerilim, sıkıntı yaşanıyor değil, bugün Türkiye'de yaşanan sıkıntıların temelinde iktidarda komplocu bir iktidar var olduğu için, komplolar düzenini bilinçli olarak sahnelediği, desteklediği, sahiplendiği için Türkiye bu sıkıntıları yaşıyor. İşin özü, kökü budur...'' diye konuştu.
Baykal, ''ortada bir darbe tartışması yaşandığını, bununla ilgili kim ne biliyorsa ortaya koyması gerektiğini'' ifade ederek, ''Ya gerçektir ya komplodur. Gerçek olmadığı ortaya çıktı, o zaman komplo. Komployu kim yapıyor; Ahmet, Mehmet mi yapıyor? Arkasında ne var ortaya çıkması lazım. O nedenle diyorum ki bugün Türkiye 'de bir komplocu iktidar vardır. Sorunların temelinde de bu vardır. Kimse kendini aldatmasın'' dedi.
Edirne'de vatandaşlar arasında yaşanan gerginliğe ilişkin soruyu da yanıtlayan Baykal, bunun açılım politikası başladıktan sonra ortaya çıkan ''üzüntü verici tablolardan biri olduğunu'' söyledi. Türkiye'nin hızla bir etnik ayrışmaya doğru gittiğini, CHP olarak buna ilişkin uyarıları daha önce yaptıklarını dile getiren Baykal, açılım politikasının endişe verici sonuçlarının yaşandığını öne sürdü.
-ERKEN SEÇİM TARTIŞMALARI-
Baykal, gazetecilerin erken seçim tartışmalarına ilişkin sorularını da yanıtladı.
Seçim tartışmalarının gündeme gelmesinin kendilerinin söylemlerinden değil, iktidarın ülkeyi getirdiği durumdan kaynaklandığını belirten Baykal, ''Seçim tartışmaları bugünkü iktidarın ülkeyi getirdiği nokta karşısında insanların 'bu iş böyle gitmez' demeye başlamasından kaynaklanıyor'' dedi.
Kurumlara yönelik saldırı olduğunu, kurumun başında bulunanların şikayetlerini dile getirdiğini aktaran Baykal, vatandaşın da bu durum karşısında ülkenin seçimle toparlanabileceği bekleyişi içine girdiğini söyledi. Türkiye'nin tabii, normal bir yönetim içinde olmadığını iddia eden Baykal, bu tablo karşısında vatandaşın seçimi bir çözüm olarak ifade ettiğini savundu.
Baykal, ''Siz seçimi ne zaman öngörüyorsunuz?'' sorusunun sorulması üzerine de, ''Ben sadece bu olayların doğru anlaşılmasına yardımcı oluyorum. Bunun kararını alacak olan iktidardır'' dedi. Baykal, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Başbakan kesinlikle seçim sözünden rahatsız oluyor ama seçim denilmesi 'sen ülkeyi yönetemiyorsun' demektir. Giderek neden yaygınlaşıyor seçim söylemi? Neden toplum giderek bunu sahipleniyor? Türkiye'nin gidişatını beğenmediği için sahipleniyor. Başbakan da onun için tepki gösteriyor. Bunu anlıyorum ama bu Başbakanın şahsi tercihiyle ortaya çıkacak bir olay değil, Türkiye söz konusu olan. Böyle Türkiye yönetimi olmaz. Türkiye'yi kendi doğal, demokratik, hukuki yönetim düzeni içine çekmek lazım. Ya da bu gidişe son vermesini sağlamak lazım. Bu yolda devam edemez Başbakan, ederse o seçim tarihi talebi çok daha erkenlere de gelir. Türkiye'nin normalleşmesi lazım. herkesin bu iktidarın yönetiminde normalleşmeden umudunu kestiği için şimdi seçim talebini ortaya atıyor.''
Baykal, AK Parti'nin oy oranına ilişkin açıklamaları ile Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın buna yönelik sözlerinin hatırlatılması üzerine de sözlerinin temelinde kendisinin değil, Başbakan Erdoğan'ın yaptırdığı kamuoyu açıklamalarının bulunduğunu söyledi.
Deniz Baykal, ''Başbakan parasını veriyor, araştırmayı yaptırıyor ama kendi yaptırdığı araştırmanın kendisiyle ilgili ortaya koyduğu sonucunu açıklayamıyor. Buna cesaret edemiyor. Kendi yaptırdığı araştırmalarda oyunun hangi düzeyde çıktığını kamuoyuna ifade edemiyor. Ben onu ifade ediyorum. Şu anda bile en iyimser araştırmalarda oyu yüzde 32'nin altındadır. Bir süreç işlemeye başlamış. Bu süreç şu anda buraya geldi yarın onun da altına inecek'' şeklinde konuştu.
Yaşanan sürecin ve sorunların AK Parti'yi çok daha ağır bir oy kaybına sürükleyeceğini de iddia eden Baykal, bunun siyasi bir polemik değil, sosyolojik bir tahlil olduğunu savundu. Baykal, ''AKP oy kaybediyor, oy kanaması içindedir. Yüzde 38'e düştü, 8.5 puan düştü. şimdi daha fazla düşecek. Daha fazla düşerse ne olacak? 30'un altına düşecek, söylediğim bu'' dedi.
AA